OTEL TRANSFERİ - ANTALYA HAVALİMANI TRANSFER HİZMETLERİ

HIZLI REZERVASYON

Diyarbakır Havalimanı Otel Transferi

DİYARBAKIR


Diyarbakır (Osmanlı döneminde: Amid, Diyar-i Bekr), Türkiye'nin Güneydoğu Bölgesinde yer alan ve tarihî bir şehirdir. Diyarbakır kent merkezi yaklaşık 9 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Diyarbakır kent merkezi 4 ilçeye ayrılmıştır. Bunlar: Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir'dir.

Tarihçe
Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresinde var olan mağaralardan burada yerleşim olduğu yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir. Şehrin, 65 kilometre kuzeybatısında Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında, dünyanın en eski köyü bulunmuştur. Çayönü'ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir.
Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular,İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır'a egemen olmuşlardır.
Asurlular döneminde şehir, bölge valilik merkezi olmuştur. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda şehir ve bölgesi için Romalılar ve Partlar arasında savaşlar yapılmıştır. Romalıların hâkimiyetine geçen şehir Roma İmparatorluğu'nun yıkılması ile Bizans yönetime geçmiştir. Ömer döneminde islâm ordusu Diyarbakır'ı ve çevresini fethetmiştir. Halid bin Velid, Diyarbakır'a giren ilk islam kumandanıdır. Diyarbakır böylece bir eyâlet olarak İslâm devletine bağlandı.
869-899 yılları arasında Diyarbakır ve çevresinde Şeyhiler Hânedânı hüküm sürmüştür fakat Halîfe Mütazıd bu hakimiyete son vermiştir. Daha sonraki yıllarda Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 yılında bölgeye hâkim olan Mervaniler 1096 yılına kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Savaşı'ndan bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklular'a tâbi oldu. Melikşah'ın vefatından sonra Diyarbakır'da egemenlik Suriye Selçukluları'na geçti.
Eyyûbî lideri Melik Kâmil, Selçuklular'ın yönetimindeki şehri ele geçirdi. 1259'da şehir, İlhanlılar'a geçti. İlhanlılar, bölgeyi Artukoğulları'na bıraktılar. 1401 yılında Akkoyunlular yönetiminde, devletin başkenti oldu. Artukluların egemenliğine son veren Safeviler böylece şehri ele geçirdi. Artuklu ve Safevi dönemlerinde kente önemli bir Türkmen kökenli nüfus yerleşimi olmuştur.
1507-1515 yılları arasında Anadolu Beylikleri, Memlûkler İran-Safevî devletleri arasında bu bölge için mücadele devam etti. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır'ı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu 15 Eylül 1515'te Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasında Osmanlı egemenliğine kattı.
Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde özellikle I. Dünya Savaşı'nın yakın zamanlarında hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950'lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara, hava ve demir yolarıyla Türkiye'nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.

Coğrafya
Jeopolitik konumu
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta kısmında, El Cezire'nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır. Doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elazığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır.

İklim
Diyarbakır'da sert bir kara iklimi egemendir. Yazları çok sıcak geçer fakat kışları Doğu Anadolu Bölgesi kadar soğuk geçmez. Bunun başlıca nedeni Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgârları kesmesidir. En sıcak ortalaması 31 derece, en soğuk ay ortalaması ise 1,8 derecedir. Günümüze kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 46,2 derece ile 21 Temmuz 1937gününde, en düşük sıcaklık ise -24,2 derece ile 11 Ocak 1933 gününde yaşanmıştır.
Yıllık yağış ortalaması 496 milimetre olan şehirde, bu yağışın %2'lik kısmı yaz aylarında düşmektedir. Kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar.

Bitki Örtüsü
Güneydoğu Anadolu'nun doğal bitki örtüsü olan bozkır, Diyarbakır'da da egemendir. Bozkır bitki örtüsü içinde otsu bitkiler daha fazladır. Bunlar ilkbaharda kısa bir süre içinde yeşerip çiçeklenir, ama yağışların kesilmesiyle yaz başında kururlar. Çevredeki dağlar, yer yer meşe ormanlarıyla kaplıdır. Ormanlık alanlar ilin toplam yüzeyinin onda birini bile bulmaz.

Akarsular
Diyarbakır şehrinin en önemli akarsuyu Elazığ ili sınırları içinden çıkan Dicle nehridir. Nehir, Diyarbakır şehrinin bulunduğu lav sahanlığının doğu kesimine paralel akar. Burada nehir vadisinin tabanı 600m’ye iner. Diyarbakır’ın güneyinde 8 km mesafede doğuya yönelir. Dicle, Diyarbakır ilindeki akarsuların tümüne yakınını toplar. Yalnızca ilin kuzeybatı köşesindeki küçük bir alanın suları Fırat ırmağına gider.

Nüfus
Diyarbakır ilinin nüfusu, TÜİK 2011 nüfus sayımına göre 1.570.943!tür. Fakat bu toplam il nüfusudur yani köyleriyle ve ilçeleriyle birlikteki nüfustur. Şehir merkezi yani asıl Diyarbakır kentinin merkez nüfusu ise 875.069'dur. Fakat Diyarbakır kent nüfusu hakkında bazı yabancı kuruluşlar ise nüfusun daha yüksek olduğu şeklinde bazı iddialar ileri sürmüşlerdir. Nüfusu ile Gaziantep'ten sonra Güneydoğu'nun ikinci büyük kentidir. Kilometrekareye düşen insan sayısı Türkiye ortalaması 88 iken Diyarbakır'da bu sayı 95’tir. 1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 21.73, Türkiye ortalaması binde 18,3'dür. Diyarbakır merkezinin nüfusu ise 875.069'dur. [[TÜİK](2011).
Diyarbakır nüfusunun yüzde 53'ünü çocuklar oluşturmaktadır. İl genelinde erkek nüfusunun yarısının 17 yaşından, kadın nüfusunun yarısının da 18 yaşından genç kişiler oluşturmaktadır. Diyarbakır nüfusunun yüzde 87'sini Diyarbakır doğumlular oluştururken, Diyarbakır doğumlu olmayan nüfus için de ilk sayı Mardin, ikinci sırayı Bingöl doğumlular almaktadır. İl merkezinde evli olanlar,toplam nüfusun yüzde 53'ünü oluşturmaktadır.

Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar


Ulu Camii
Çok sağlam, kara taştan yapılmış, Anadolu’nun en eski camiilerindendir. M.S. 639 yılında islam orduları Diyarbakır’ı fethedince Mar-Toma Kilisesi’nin camiiye çevrilmesiyle kurulmuştur. islam aleminde 5. Haremşerif olarak tanınmaktadır. Duvarlarında birçok uygarlığın kitabesi bulunmaktadır.

Safa Camii
Palu (Parlı) Camii ismi de verilen yapı 1532 yı¬lında yapılmış bir Akkoyunlu eseridir. Çini ve motiflerle süslen¬miş çok zarif olan minaresinin son zamanlara kadar kılıfla muhafaza edildiği söylenmektedir. Batısında büyük Hekim Muslihiddin-i Lari’nin mezarı vardır.
Behram Paşa Camii
Behram Paşa Camii, 1572 yılında Diyarbakır Valisi Behram Paşa tarafından Mimar sinan’a yaptırılmış Osmanlı eseridir. Camiinin yapımına kapısı üzerindeki kitâbesine göre 972 (1564-65) yılında başlamış ve 980 (1572) tarihinde tamamlamıştır. Ayrıntılarıyla Diyarbakır’ın yerel mimarisini yansıtan yapı, boyutlarıyla İstanbul’daki sadrazam camilerinden geri kalmıyor Caminin çok süslü minberi bir sanat harikasıdır. Tamamen kesme taştan yapılmıştır. tek kubbeli bir yapıdır. Sakıflı son cemaat yeri, aynı üslupta yapılmış önündeki şadırvanı ile sütunlu bir saray girişini anımsatmaktadır. Bu tip sakıflı girişlere Osmanlı Dönemi yapılarında rastlanmakla birlikte burada olanakların sonuna kadar zorlandığını görüyoruz. Güneye özgü taş işçiliğinin eklenmesi, yerel özelliklerin katılmasıyla Osmanlı Mimarisinin ana şemalar kalmakla beraber bulunduğu yerlerde yerli geleneklerle beslenerek, az da olsa değişik bir karaktere büründüğünü izlemekteyiz. Giriş kapısının üstündeki sağ ve sol sahanların ters düzeninin bugünkü in¬şaatlarda kullanılan modern sıkıştırma usulünün günümüzden 400 sene önce taş inşaatına tatbiki suretiyle yapılması fen adamları¬nın dikkatini çekmekte ve takdirini kazanmaktadır. 5 Mayıs 1828’de Behram Paşa Camisi minaresine yıldırım düştü ve ancak 1930’da onarılabildi.
Nebi Camii
Akkoyunlu eseri olup, 15. yüzyıldan kalma taşla örtülü tek kubbeli bir camiidir. Minaresinde Muhammed'den (Kaalen Nebiye) diye bahseden kitabelerin çokluğundan dolayı Nebi veya Peygamber Camii denildiği sanılmaktadır. 1530 yılında Hacı Hüseyin adlı bir kasap tarafından yaptırılan minare¬si 1960 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yeri değiştirilerek onarılmıştır.
Fatih Paşa Camii
Kurşunlu Camii’de denilmektedir. 1516-1520 yılları arasında şehrin ilk Osmanlı valisi Diyarbakır’lı Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. ilk Osmanlı eseri¬dir. Duvarları çok güzel Osmanlı çinileri ile kaplıdır. Mihrabı ve min¬beri görkemli bir sanat yapıtı olan camii’nin ayrıntıları Selçuklu tarzındadır. Cumhuriyet devrinde onarılan camii’nin yanında bir de türbe vardır. Daha önce çok geniş olan cami havlusu doksanların ortasında bölünmüştür. Cami bünyesinde bir kûmbette bulunmaktadır.
Hüsrevpaşa Camii
Osmanlı devri Diyarbakır Valile¬rinin ikincisi olan Hüsrevpaşa tarafından 1512-1528 tarihleri ara-sında yaptırılmıştır. Bina önce Üsreviye Medresesi adı ile yaptırılmıştır. Kesme taştan yaptırılmış olan minaresi Selçuklu tar¬zında olup, sarkıtlarla süslüdür.
Melik Ahmet Camii
Melik Ahmet Paşa tarafından 17. Yüzyılda yaptırılmıştır. Tümü çiniden yapılmış mihrabı çok ilgi çe¬kicidir. Minaresine yarıya kadar birbirini görmeyen iki merdiven¬le çıkılır, yarıda bu iki merdiven birleşir. Kaidesinin süslemeciliği oldukça inceliklidir. Çini mozaiklerle süslü kabartmalar ince ve ustalıklı bir beğeni örneğidir.

İskender Paşa Camii (Merkez)
Diyarbakır’da İskender paşa Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Diyarbakır’da 14 yıl valilik yapan İskender Paşa 1551 yılında yaptırmıştır. Bazı yazmalarda bu caminin Mimar Sinan eseri olduğuna dair bilgiler bulunuyorsa da Mimar Sinan’ın eserlerini derleyen Tuhfetûl Mimari’nde ismi geçmemektedir.
Osmanlı mimarisinde belirli bir plan tipinin uygulandığı bu caminin önünde şadırvanı, doğusunda da türbesi bulunmaktadır. Son cemaat yeri dört sütun ve köşelerdeki L şeklinde ayakların taşıdığı beş bölümden meydana gelmiştir. Sivri kemerlerle birbirine bağlanmış olan sütunların başlıkları oldukça sadedir.
Kare planlı, 14,76 x 14,76 m ölçüsündeki ibadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Buradaki tromplar da çok aşağıdan başlamakta ve ortası bir çizgi ile ikiye ayrılmaktadır. Trompların arası da birer kemerle birbirlerine bağlanmıştır. Bu tromplara dayanan kubbe dışarıdan onaltıgen bir kasnağa oturmaktadır.
Mihrap taştan olup mukarnaslıdır. Osmanlı mihraplarının bir benzeridir. Minber orijinalliğinden uzaklaşmış ahşap bir eserdir.
İskender Paşa Camisi Erken Osmanlı devri mimarisinin özelliklerini taşımasına rağmen, bir bakıma da Diyarbakır camilerinin etkisinde kalarak yapılmıştır. Caminin sol tarafına silindirik gövdeli, tek şerefeli taş minare eklenmiştir.

Dört Ayaklı Minare
Akkoyunlu Kasım Han tarafından yaptırılan Şeyh mutahhar Ca¬mii’sinin dört ayaklı minaresi yekpare dört sütun üzerinde inşaa edilmiş ilginç anıtlardandır. Minarenin sütunları altından yedi defa geçenin her dileğinin yerine geldiğine inanılır.

Mes'udiye Medresesi
Ulu Camii’nin kuzeyinde ve cami’ye bitişiktir. 1198 yılında Artuklu Melikül Mesut Kutbudin Ebu Muzaffer Sokman zamanında inşasına başlandığı üzerindeki ki¬tabeden anlaşılmaktadır. Motif ve kitabeleriyle çok değerli bir sanat eseri olan medresenin avlusundaki mihrabın iki yanına ustaca yer¬leştirilmiş döner taş sütunlar binanın herhangi bir yerinde mey¬dana gelecek çökmeyi veya kaymayı tespit için konulmuştur. Bina kesme taştan iki katlı olarak yapılmıştır. Mesudiye medresesi içinde öğrenim yapılan Anadolu’nun ilk üniversitesidir.

Zenciriye Medresesi
Sincariye Medresesi’de denilir. Bina 1198 yılında yapılmış olup, mimarının adı isa Ebu Dirhem’dir.

Meryem Ana Kilisesi
3. Yüzyıldan kalmadır. Zamanla bir¬çok onarım görmüş olup, Bizans devrinden kalma mihrabı, Ro¬ma biçimi kapısı ilginçtir. Kilisede bazı azizlerin türbesi bulunmaktadır. Şehrin en güzel Süryani Kadim Yakubi mez¬hebi kilisesidir. Diğer bir kilisede Keldani Kilisesidir.
Diğer Önemli Camiler
Ömer Şaddat Camii, Kadı Camii, Hacı Büzürk Camii, Arap Şeyh Camii, Lala Kasım Camii, Kurt İsmail Paşa Camii, Hadım Ali Paşa Camii şehrin diğer önemli camileridir.

Müzeler

Arkeoloji Müzesi
Diyarbakır'da ilk müze 1934 yılında Ulu Cami'nin devamı olan Zinciriye Madresesi'nde açılmıştır. 1985 yılında ise Elazığ caddesi üzerinde bulunan Dedeman Oteli arkasında bulunan yeni yapısına taşınmıştır.Müzede Diyarbakır yöresinden kazılar,satın alma ve müsadere yoluyla edinilen eserler,Neolitik Çağ'dan itibaren Eski Tunç, Asur, Urartu, Helenistik, Roma, Bizans, Artuklu, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir.ayrıca bunlardan başka birçok başka eser de sergilenmektedir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğduğu bu ev geleneksel Diyarbakır evlerine güzel bir örnek teşkil etmektedir. 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından satın alınıp müze haline getirtilmiştir. Müzede Cahit Sıtkı Tarancı'nın eşyaları, mektupları ve kitapları sergilenmektedir.

Ziya Gökalp Müzesi
Gökalp’ın yaşadığı bu ev 1956 yılında müze haline getirtilmiştir. Gökalp'in eşyaları, mektupları ve kitapları sergilenmektedir.

Sosyal Aktiviteler
Diyarbakır ili son dönemlerde önemli atılımlara ev sahipliği yapmıştır. Bunların başında ise bölgenin önemli işadamlarından biri olan Cebeli Dinç'in temellerini attığı Dicle At Çiftliği gelmektedir. Bölgede bir ilk olması bakımından dikkatleri çekmektedir. Tesisin 2009'un ortalarında hizmete girmesi bekleniyor.

El Sanatları
Diyarbakır'ın el sanatları içerisinde kuyumculuk, ipekçilik, bakırcılık önde gelmektedir. Diyarbakır el sanatları, I. Dünya Savaşı'na kadar çok ileri bir düzeydeydi. Örneğin Konya'daki Mevlana türbesinin ikinci kapısı, Bağdat'taki İmam-ı Azam türbesinin altın ve gümüş işlemeli kapısı ile avize, şamdan ve kandilleri Diyarbakır'da yapılmıştır.
Eskisi kadar olmamakla birlikte günümüzde önemini koruyan bu el sanatlarında hasır bilezik, kişmiş gerdanlık, gümüş işlemeli nalın ve çekmeceler Diyarbakır'ın kuyumcularının beğenilen ürünleri arasındadır. Köylerde el dokumacılığı ve halı, kilim üretimi de yapılmaktadır.

Halk Oyunları
Davul, zurna eşliğinde oynanan Diyarbakır oyunları yörenin aşk, ıstırap ve bazen de aşiretlerinin sosyal durumlarını konu alır. Oyunlardan bazıları; Delilo, Halay, Esmer, Çaçan, Tekayak, Çiftayak ve Çepik'tir. Bu oyunların kendilerine özgü özellikleri, ayrı figür ve hareketleri vardır.

Mutfak
Binlerce yıl Arap, Ermeni, Kürt, Süryani, Türk, Yahudi ve Zaza halklarının iç içe yaşadığı Diyarbakır'da, bu kültürlerin bileşiminden meydana gelen yemek kültürü bir hayli zengindir. Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar (sumak, kişniş, karabiber vs.), pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı ve bulgurdur. Bu nedenle Diyarbakır mutfağı ağır yemeklerden oluşur. Diyarbakır lahmacunu ve kadayıfının yanı sıra peyniri ile de ünlüdür. En ünlü yemekleri kaburga dolması, içli köfte, sac tava, meftune ve ciğer kebabıdır.

 

Diyarbakır Bölgesindeki Oteller (Otel Transferi için Lütfen Aşağıdaki linklere tıklayınız)
 
Diyarbakır Havalimanı SV Business Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Dedeman Diyarbakır transfer
Diyarbakır Havalimanı Surkent Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Madi Hotel transfer
Diyarbakır Havalimanı Miroğlu Hotel transfer
Diyarbakır Havalimanı Diyarbakır Prestige Hotel transfer
Diyarbakır Havalimanı Malabadi Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Demir Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Hotel Ekin transfer
Diyarbakır Havalimanı Hotel Birkent transfer
Diyarbakır Havalimanı Otel Büyük Kervansaray transfer
Diyarbakır Havalimanı Balkar Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Grand Güler Otel transfer
Diyarbakır Havalimanı Aslan Palas transfer
Diyarbakır Havalimanı The Green Park Diyarbakır transfer
Diyarbakır Havalimanı Grand Güler Hotel transfer
Diyarbakır Havalimanı Hotel Kaplan transfer